Yunanistan
Basketbolu takriben 40 senelik bir düzen ve işleyişe sahip olan, ekol olma
tabirinin tüm gerekliliklerinin sahibi bir düzendir. Özellikle son yıllarda çok
büyük yatırım yapan Avrupa Basketbolu’nun en önemli 2 takımıda bu ülkenin 2
komşu şehrinin takımları olan Olympiacos
Pireus B.C ve Panathinaikos Athens
B.C . Bu ezeli rekabet hem futbol hem basketbolda dünya basınınca takip
edilmekte, lakin basketboldaki müsabakaları, avrupa’daki konumlarından ötürü
daha büyük önem arz etmektedir. Bir basketbol ülkesi olan Yunanistan bu 2 büyük
kulübün hem rekabetlerini başarıyla pazarlayabilmekte hem de bu 2 büyük gücün
yerli oyuncu kalitesinden de Yunanistan
Basketbol Milli Takımı bazında faydalanmaktadır.
Bu 2 önemli
camia tamamen 2 ayrı yapı ve işleyişe sahipler. Panathinaikos Kulübü’nün amatör branşlarının 1987 yılından beri
sahibi olan Giannakopoulos kardeşler
kulübü hem otoriter etütlerle hem de profesyonellerle çalışarak çok önemli
noktalara taşıdılar. 97 yılında baş antrenörlük görevini Sırp Zeljko Obradovic’e
teslim eden Yeşiller, sırp koç ile başarıdan başarıya koştular ve halen de bu
başarıları artırarak devam ettirmektedirler. 15lig sezonunda 13 şampiyonluk(genel
toplamda 32 tane) ve bunun yanında da Avrupa Basketbolunun en önemli turnuvası
olarak kabul gören Euroleague’i tam 6 kez kazanmayı başardılar. Ezeli rakipleri
olan Olympiacos B.C’ye son dönemde
başarı olarak büyük bir üstünlük sağladılar. Yatırımlarının ve bütçelerinin
büyüklüğü bir yana, doğru sporcu seçimleri ve yönetimsel isktrar politikasını
benimseyen bu camia, avrupa genelinde geniş bir sempatizan kitlesi yaratmış
durumdadır.
Olympiacos B.C patronu ise ünlü armatör Angelopoulos ailesi. Özellikle Panathiakos’un istikrar ve art arda
kazandığı kupaların yarattığı Panathinaikos popülaritesinin önüne geçmek
amacıyla yıllardır süre gelen Şovcu, Popülist ama bir o kadar da Düzensiz
transferler ile takımlarını başarıya götürmeye çalışsalarda, yatırdıkları
paradan hiç kupa getirmeyen bir verimlilik oranıyla yüzleşmiş oldular.
Aşağılamak haddim olmasada 97 yılı Euroleague, Yunan Ligi şampiyonu takımı
hariç tutarak, gelen kaliteli yabancı olarak tabir edebileceğim; Teodosic, Theo
Papaloukas(yerli yıldız olarak sayıyorum), Kleiza, Josh Childress, Macijauskas,
Pargo gibi bir çok yıldız ismin tranferine karşın değişen koç tercihleri bu
yapının bir türlü kupa kazanamamasınıda sebebiyet verdi. Düşünsenize Ivkovic
,Zuoros, Giannakis, Pini Gershon gibi oldukça ünlü, başarılı ama farklı
basketbol mantalitesinde olan bireyler gelmiş olmasına rağmen oyuncular ve
takım bir türlü o WINNER Olma
sinerjisinine sahip olamadılar. Gayet tabi bunda Panathinaikos’un olağan dışı
başarısı ve istikararıda etkili oldu, Taa ki bu sezona kadar;
2012 yılı, Yunanistan
Ekonomisi açısından bir dibe vuruş yılı oldu. Avrupa Birliği’ne
üyelikten sonra ekonomik refah olarak çok keyifli yıllar geçiren Yunanlılar, bu
yıl bu keyfili dakikaları mumla arar oldular. Dünya para piyasalarındaki
dalgalanmanın, kalkınmış ekonomiler bazında belki de en çok bu ülkeye sirayet
etti. Bu durumlar direkt olarak ülkenin her birimi ve tabiki zenginlerinin iş
olanaklarını da etkiledi. Bu yazımda dile getirdğim 2 ünlü aile
Giannakapoulos(ecza sektörü), Angelopoulos (armatör) gibi iki popüler aileyi de
yatırımları konusunda endişe duymaya ve harcamalarında kısıtlamalarında gitmeye
sevk etti. Bu durumunda ilk yansımalarını LÜKS veya zevk olarak saydıkları,
Panathinaikos ve Olympiacos basketbol kulüplerine yansıdı. Giannakopuolos 1 senelik kontratı kalan koçları Obradovic’e sadece
eldeki isimleri muhafaza edebilecek bir bütçeleri olduğunu, lakin 2011 yılında
yarattıkları mucize Euroleague Şampiyonu takımın birlikteliğine güvendiklerini
deklare ederek,ellerinden gelenin bu olduğunu ifade ettiler. Angelopuolos’lar ise geçen yıl avrupa
için dream team olarak adledilen, fakat Yunanistan Kupası dışında,
Panathinaikos’un gölgesinde kalmış takımı bütçece küçülmeye gidicekleri için
dağıtacaklarını koç Ivkovic’e bildirip, onun tek bir yıldız etrafına bu ufak
butçeyle bir takım kurmasını istediler.
Koç Duda(Ivkovic), Yunan yıldız Vassilis Spanoulis’in çevresine Yunan
ve Sırp genç isimlerle donatmayı, bunlara ek olarakda düşük maliyetli, 1-2 yeni
yabancılı bir çatı oluşturamaya karar verdi. Takımdan ayrılan Halperin,
Papaloukas, Teodosic, Nesterovic, Jamon Gordon’un yerine isimsiz diye tabir
edebileceğimiz Sloukas, Mantzaris, Papanikolaou gibi isimleri kadroya dahil
ettiler. Sezon başlar başlamaz gözüken tablo, herkesçe ‘Bunlardan bu sene bişey
olmaz’ klişesini zihinlerde canlanmasına sebebiyet verdi. Sezon ortası yaklaşırken
coach Ivkovic’in özel ricasıyla takımdan uzaklaştırılan 2 isim Kalin Lucas (şu
an Banvit’te), Matt Howard’ın yerine Joey Dorsey gibi iyi savunmacı bir 5
numara ve gerçekten başına buyrukluğun kitabını yazmış olan Amerikalı guard Acie Law takıma katıldı.
İşte bu
yaşananlarında hemen sonrasında takımın formu her geçen hafta az bir miktar
daha üstüne koyarak artış gösteriyor, Acie Law bile her top oyununda Dusan
Ivkovic’e, saha kenarına bakar hale geliyordu. Ligde normal sezonu
Panathinaikos’u 2 kez mağlup ederek lider tamamlayan Ivkovic’in öğrencileri,
Euroleague Final 16 son maçında Galatasaray
Medical Park’ı mağlup ederek, Final 8’te geçen yıl elendikleri Montepaschi
Siena’nın rakibi oluyorlardı. Bu seride Vassillis Spanoulis’in önderiğinde zafere
3-1’lik seri performansıyla koşan Olympiacos Pireaus, İstanbul’da düzenlenecek
olan Euroleague Final 4 biletini
kapıyorlardı. Aslında Olympiacos tarafatarları ile yapılan röportajlarda ortaya
takımın maximumunu tamamladığını fakat genede kendilerinin koç Ivkovic’ten bir sihir beklediklerini dile getiriyorlardı.
Euroleague Final 4’unun oynanacağı hafta oyuncularına idman yaptırmayan Dusan
Ivkovic takımına bir rehabilite süresi veriyor, ve İstanbul’a geldikleri
akşamda takımı kendi cebinden boğazda bir balık restoranına götürüyordu. Bu
yoğun terapi muazzam bir sinerji ve takım birlikteliğine dönüşerek Olympiacos’u
Euroleague şampiyonu kılarken koç DUSAN IVKOVIC övgülerin en yücesine sahip
oluyordu. Ama onun asıl hedefi Yunan Ligi şampiyonluğunu da kazanarak duble
yapabilmekti.
Panathinaikos cephesinde ise işler
gayette bilindiği gibi gelişti Euroleague Final 8’ e gelene kadar 6 mağlubiyet
alsalarda, Final 8’de rakipleri Maccabi Electra’yı 3-2 ile geçerek İstanbul Final
4 vizesini kazandılar. Euroleague şampiyonluğunun ağır favorisi olan CSKA’ya
son topta mağlup olan YONCALAR, bu
yıl ki avrupanın en değerli kupasının ezeli rakipleri Olympiacos’a gitmesine
ise mani olamıyorlardı.
Yunanistan
Ligi A1 Ethniki’de final eşleşmesinin adı malum olunduğu gibi Olympiacos
– Panathinaikos şeklinde oldu. 5 maç üzerinden oynan bu süreçte iki dev koçun
ve bu ağır ekonomik koşullara rağmen, peri masallarında görebileceğimiz
zaferler kazana 2 takımın eşleşmesiydi. Olympiacos’un sahava antajını elinde
bulundurduğu bu serinin, ilk 2 karşılaşma karşılıklı ev sahibi takımlarının
galibiyetiyle geçildi ve skor 1 -1 e geldi. Daha sonraki müsabaka öncelikle
Olympiacos’a ev sahipliği yapan Dostluk ve Barış Spor Salonun’da oynandı. Maça
Printezis ve Spanoulis’in isabetleriyle çok hızlı bir giriş yapan Olympiacos
ilk devreyide 53 – 35 önde kapıyordu. Maç boyunca Pana’nın seri isabetler bularak
farkı eritmesine izin vermeyen Dusan
Ivkovic’in öğrencileri 84- 72’lik skorla seride 2-1 üstünlüğü ele
geçiriyorlardi.
Son 2
karşılaşma ise biz basketbol severler tarafından soluk soluğa izlendi. Her anı
yeni bir heyecana sahne olan OAKA’daki
bu müsabakaya gene Olympiacos hızlı
bir giriş yaptı. Acie Law, Vassilis
Spanoulis iklisinin isabetli şutları ile ile 12 -0 lık OLY’ serisine 9- 0
lık seri ile cevap veren Panathinaikos ilk yarıyı 36- 39 geride tamamladı. Son
çeyreğe karşılıklı basketler ile devam edilirken maç sonunda son sözü Diamantidis ve arkadaşları söyledi. 84
– 74 ‘lük skorla kendi sahasında zaferle ayrılmasını bilen PANA, koç Obradovic’in
bu karşılaşma sonrasında yaptığı açıklamalarla adeta yıkıldı. Yönetimin sunduğu
2 senelik yeni mukavele üzerinde kulüple anlaşamayan Zeljko, adeta sözleriyle
OAKA’ya veda ediyordu. Serinin 5.ve son karşılaşması Pire’de bulun Dostluk ve
Barış Spor Salonun’da oynandı. Sene başında takımına hiç inanmayan Olympiacos
taraftarı boş bıraktığı tribünleri, şimdi takımlarının yanında olabilmek için
hınca hınç doldurmuşlardı. 5.karşılaşmada diğer karşılşamadan farklı bir
şekilde cereyan etti diyemeyiz ilk yarıda oyunun kontrolünü tamamen elinde
bulunduran OLY, ilk devreyi 48 – 36 önde tamamladı. Son çeyreğin 5. dakikasına
16 sayı önde giren Olympiacos, her ne kadar koç Ivkovic’in öngörüsü ile mola alıp,müdafaa!da baskıyı artırsada son
2dk kala fark 6 ya kadar indi.Lakin bundan sonraki maçta iki kırılma anı
yaşandı Diamantidis ve Calathes’in
iki isabetsiz 3 sayılık denemesi, avantajı tamamen rakibine verdi ve OLYMPIACOS tam 15 yıl sonra hasret
kaldığı Yunanistan Basketbol Ligi Şampiyonluğuna ulaşıyor (82 -76) , hem de duble yapma başarısı gösteriyordu.
Şüphesiz ki, bu kadar zor ekonomik
koşulların oluştuğu Yunanistan’dan böylesine başarılı bir sezon geçiren 2
takımın çıkmış olması, ekol olmanın, doğru yönetim ve coaching basketboldaki
yerini biz basketbolseverlere birkez daha kanıtladı. Bu seyri keyif dolu seri
için her iki camiaya da teşekkürler.
A.Can
Küçükağız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapabilmek için: "Yorumlama Biçimi" olarak "Anonim"i seçmeniz size kolaylık sağlayacaktır :) Kıymetli yorumlarınız bizler için değerlidir.