Pazartesi, Mart 05, 2012

Enine Boyuna Fenerbahçe Ülker


    Beko Basketbol Ligi takımlarını incelediğimizde, son yıllarda en çok ön plana çıkan takımın Fenerbahçe Ülker olduğunu açıkça görmekteyiz. Basketbola yıllarını vermiş bir kurum ve sponsor olan ‘’Ülker’in’’ müthiş maddi desteği ve doğru idari kadrolaşma Fenerbahçe Ülker’i son yıllarda başarılı kılan en önemli faktör .Basketbol  Şube Genel Direktörü, basketbol duayeni Aydın Örs , Erkek Basketbol Takımı menajeri Nedim Karakaş, Hırvatistan Milli Takımı’nı çalıştırmış ve Pamesa Valencia ile Eurocup şampiyonluğu yaşamış Neven Spahija ile muhteşem bir teknik kadro şu sene itibariyle mevcut. Lakin 2011/2012 basketbol sezonu Fenerbahçe Ülker adına hiç te parlak geçmiyor. Beko Basketbol Ligindeki istikrarsiz görüntü, Türkiye Kupasına çeyrek finalde gelen veda, en son da ise Euroleague’de Final 8’e kalamadan elenme durumu, camia içerisinde  büyük bir endişe ortamı oluşmasına sebebiyet verdi.

    Fenerbahçe Ülker’in son yıllarda peşi sıra kazandığı başarılarını incelediğimizde, saha içi oyuncu rotasyonunun belli temel ilkeler ile çok iyi yapılandırılıp, harmanlandığını görmekteydik.1 numara ve 5 numara için doğru oyuncu seçimleri, çok önemli yan parça görev adamları ve son derece özverili Türk isimler..
   
    Willie Solomon, Saras Jasikevicius, Tarance Kinsey gibi guardlar Fenerbahçe Ülker’in hücum olgusunu oluşturan çok önemli isimlerdi. Fakat 2011/2012 sezon yapılanması için Fenerbahçe Ülker’in seçmiş olduğu yeni isimler, eskilerin yerini hiç mi hiç dolduramadı. Yani bi Türk klişesi olan ‘Gelen gideni aratır’ bu cephede de gerçekleşti.

    Fenerbahçe Ülker bu sezon oyun kurucu pozisyonunu Curtis Jerrels, Roko Leni Ukic, Engin Atsür ve alternatif olarak Hakan Demirel dörtlüsüne emanet etti. Ayrıca oyun içi çift oyun kuruculu oyunda Emir Preldz(c)ic’de o pozisyonda yer yer bu isimlere eşlik ediyor. Fakat Sırbistan ekibi Partizan’dan transfer edilen Birleşik Amerikalı Curtis Jerrells, yer yer eleştiriler alsada büyük maç tecrübesi ve doğru şut tecrübesiyle Fenerbahçe Ülker’in geçtiğimiz sezonki 1 numarası Saras Jasikevicius’un yerine çare olmadı. Bu aksiliğin üzerine,Roko Leni Ukic'in aşırı formsuzluğu ve takımı yönetmekten çok, bireyselliğe kaçan oyun stili de Fenerbahçe Ülker’in saha içi gücünü oldukça azalttı.

    James Gist ise Fenerbahçe Ülker’in gene Partizan’dan gelen bir başka yanlış transferi olarak gözüküyor. Yaptığı blok performansı dışında, oldukça düzensiz bir hücum karakteri olan Gist, kesinlikle bir Euroleague oyuncusu olma yetisinden uzak bir görüntü çizdi.

    Diğer arta kalan yabancıları değerlendirecek olursak, Fenerbahçe Ülker’in lokavt süresinin bitimine kadar sadece Euroleague maçlarında oynatmayı tercih ederek kadrosunda bulundurduğu Thabo Shefolosha, artık bizden biri olan Emir Preldz(c)ic  ve Gasper Vidmar takımın verimli yabancıları olarak sayabiliriz.Bojan Bogdanovic’e ise ayrı bir parantez açmak istiyorum. Kendisi Euroleague sayı ortalamaları incelendiğinde, tüm maçlar icerisinde takımın sayı ortalamalarında lider ismi durumunda. Şahsi kanaatimce kendisinin bu ortalamaları bir çeşit göz boyamanın örneği. Kendisi iyi bir fundamentala sahip bir şutör olmasına rağmen, tamamen kendi bireysel istatistiklerini geliştirmeye oynamakta. Bogdanovic’in bu sorumluluk almayan oyunu, önemli hücumların çoğunda kendisini geri plana atması ve Emir ve diğer isimlere bu sorumluluğu bırakmasıyla iyice aşikar bir hal aldığı kanaatindeyim. Marko Tomas ise yaşadığı sakatlığın etkilerini halen sürdürmekte, bu durum ise onun yeteneğine nazaran hakettiğinin çok altunda süreler almasına neden oldu.

    Tüm bu söylediklerime ek olarak, Fenerbahçe Ülker’in yerli oyuncularının yürekli oyunu, Mirsad Türkcan’ın dönüşü, takımı pozitif yönde bir yükseliş içerisine sokmayı başardı. Ancak bu yükseliş Ömer Onan’ın sakatlanması, Kaya Peker’in ve Roko Leni Ukic’in temastan kaçarcasına oynadığı mücadelesiz ve verimsiz oyun, Fenerbahçe Ülker’in saha içi oyunun defansif yönünü de direkt olarak etkiledi. Oynanan her pick n roll sonrası içeriye devrilen uzunun rahatça skor yapabilmesi ve de verimsiz Fenerbahçe Ülker hücumu sonrası "Transition" diye tabir edilen geçiş hücumlarında yenilen kolay basketler onların Euroleague’den elenmesine davetiye çıkardı. Panathinaikos’un Unics Kazan deplasmanında aldığı galibiyet ile Fenerbahçe Ülker’in önünü açsa da ,EA Milano karşısındaki silik ve Kaya Peker’in de maç sonrası belirttiği gibi ‘inançsız’oyunla gelen mağlubiyet, sarı lacivertlilerin FINAL 8 yolunu kapatmış oldu.

Bir basketbolsever olarak Fenerbahçe Ülker’in bu istikrarsız görüntüsünden bir an önce uzaklaşması için tempolu ve müdafaaya dayalı oyun yapısına erişmesi, savunma liderleri olan olan Ömer Onan’sız bu dönemden geçseler bile bu oyunu tekrar yakalayarak düzenli bir takım yapısına kavuşabilecekleri kanaatindeyim. Keza Ülker Sports Arena gibi yeni bir salona kavuştukları bu süreçte takımın kendi kimliğini bulmasını sanırım tüm basketbolseverler bekliyor.
    

    İlk blog yazımda siz okurlarımın olumlu ve olumsuz tüm görüşlerinizi bekliyorum.Bir basketbolsever gözüyle Fenerbahçe Ülker camiasının basketbol yapılanmasını sizlere aktarmaya çalıştım.Teknik ve metinsel tüm eleştirileriniz, bilinizki blog sayfamız için birer gelişim donesi olacaktır.
                                                                                                            Canko 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapabilmek için: "Yorumlama Biçimi" olarak "Anonim"i seçmeniz size kolaylık sağlayacaktır :) Kıymetli yorumlarınız bizler için değerlidir.