Burukluk…

Beşiktaş, dün Fenerbahçe Ülker karşısında aldığı mağlubiyetle grubun averaj takımı olmaktan öteye gidemedi ve gruptan çıkma şansını mucizelere bıraktı. Öyle ki, maçı hediye ettiler desek de yalan söylemiş olmayız.

Maçtan önce kendi evinde daha farklı oynayan Fenerbahçe Ülker zaten favoriydi. Ama hep dediğimiz gibi böyle büyük maçlarda galip sahada oynanan oyunla belirleniyor; kâğıt üzerinde değil. İlk periyotta karşılıklı hücumlardan sayı ile döndü her iki takımda. Daha sonra Tutku Açık’ın Beşiktaş cephesinde oyuna girmesiyle Beşiktaş hücumları ritim buldu ve bu bölümde 27-13lük bir üstünlük kurarak ilk yarıyı 10 sayılık avantajla önde bitirdi siyah-beyazlılar.

Dün, son çeyreğe kadar muazzam bir üçlük yüzdesiyle oynayan Beşiktaş aslında penetre edip boş şut bulmaktan başka bir şey oynayamadı. Burada Erman Kunter sorgulanmalı artık. İlk soru da, “Bu takımın belirli bir hücum seti var mı, var ise, kaç tane var ve sahada ne kadarı uygulanabiliyor?” olmalı. Çünkü o kadar dağınık hücum ediyor ki Beşiktaş, sayı olursa sadece göz yumuluyor ama sayı olmayınca zaten savunma da yapamayan bu takım direk oyundan kopuyor. Yoksa başka şekilde açıklanamaz deplasmanlarda ortalama 57 sayı ile oynamak. Sadece “isolation” hücumları da bir yere kadar meyve verebilir zaten.

Aslında Beşiktaş misyonunu tamamladı. Sezon başında küçülmeye gidildi ve ilk gruplardan çıkarak herkesin gözü boyandı. Buradan ötesini bekleyenler hayal kuruyorlardı zaten. Kesinlikle ilk gruplardan çıkmayı küçümsemiyorum gerçekten büyük bir başarıdır ancak ötesi zaten hayaldi demek istiyorum. Elinde oynatmaya yönelik bir oyun kurucun yok. Jerrells tamamen skor düşünüyor, Tutku’da tamamen asist düşünüyor. Ortası yok ikisinin de. Bir de Jerrells’ın savunma da “takılması” her şeyi aksatıyor. Peki, koç burada ne yapıyor? Gözlemlediğim kadarıyla hiçbir şey. Bir kere, mola zamanlamaları çok ama çok hatalı. Rakip seri yapıyor, takım zaten düşmüş ancak hala mola alınmıyor. İş işten geçtikten sonra mola almak da ne kadar anlamlı o da tartışılır!?

Kaybedilen maçlar hep ikinci yarı da kaybediliyor. Burada da zaten takım olan ekipler bir adım öne fırlıyor her zaman. Henüz Beşiktaş takım olamamış. Bir aydır bu takım, adam akıllı galibiyet yüzü görmedi. Neden hala bazı şeyler sorgulanmıyor? “Eldeki bütçe ve oyuncularla bu kadar” denecekse, bu takımın Beşiktaş Kulübünün takımı olduğu herkese anlatılmalı. Dün resmen kendi elleriyle verdi maçı Beşiktaş. Erman hoca, maalesef çok ama çok formsuz. “Sağlık olsun” demekten başka bir şey gelmez elden. Ancak şu unutulmamalıdır ki asıl olay TBL’de ve playofflarda her maç ikinci yarı galibi belirleyecek. Buradaki açıklar, sorunlar ve eksiklikler iyi değerlendirilip yorumlanırsa o zaman ligde olumlu sonuçlar alınabilir.

                                                                                                          Mert Yücetepe

Karşılaşmanın İstatistikleri İçin:

http://www.euroleague.net/main/results/showgame?gamecode=175&seasoncode=E2012#!boxscore