Şu hafta aslında
Türk basketbolu için felaket geçti. Beşiktaş Euroleague son 16’da hala
galibiyete kavuşamazken, Fenerbahçe de hiçbir şeyin değişmediğini gösterdi
Yunanistan’da aldığı mağlubiyetle. İşte, tam burada Türk basketbolunun lokomotifi
devreye girdi ve deplasmanda Unicaja Malagayı 78-73 yenerek çok önemli bir
galibiyete imza attı.
Her şeyden önce
Anadolu Efes takım kimyasını oturtmaya başlamış. O kendi başına oynayan sistem
gitmiş, bir düzen içerisinde en doğru şutu bulup savunmada zamanında
yardımlaşmayla kolay sayı şansı tanımayan model devreye girmiş. Elbette bu sistemde
en büyük pay Oktay Mahmuti’de ancak; unutulmamalı ki bu takım sezona çok kötü
girdi ve daha henüz “kusursuz” seviyeye gelemediler.
Dün akşamki maç
çok değerliydi. Deplasmanda CSKA Moscow’u deviren bu ekibi Anadolu Efes‘te
İspanya’da devirmeyi başardı ve E grubunda alttaki takımlarla farkı açmakla
kalmayıp çeyrek final kapısını araladı. Umarım bu seri devam eder ve ilk ikide
bitirip çeyrek finalde ev sahipliğini de ele alabilir temsilcimiz.
Anadolu Efes’in
kadrosunda birbirinden değerli isimler var. Dün, Kerem Gönlüm öyle işler yaptı
ki bu takımda nasıl bir rolü olduğunu herkese bir kez daha ispatladı. Şutsa
şut, ribaundsa ribaund, savunmaysa savunma. Gerçekten çok değerli bir uzun
Kerem. Adaşı Kerem Tunçeri’de artık daha istikrarlı ve formda gözüküyor. Çok
değil bir sene önce tam bu bölümde pili biten Tunçeri, bu sene daha yeni yeni
form tutuyor, bu da Anadolu Efes’in kadro zenginliğinin bir göstergesi. Dinç
bir Tunçeri bu takımı bir seviye daha yukarı çekecektir.
Aslında maç
hakkında çok fazla şey yazılabilir. Mesela 16 sayı öne geçmişken tekrar nasıl o
fark eridi ve 1-2 sayılar seviyesine düştü gibi sorular sorulabilir. Galibiyet
sonrası “iyi ki düştü” de diyebiliriz çünkü bu seviyeden sonra artık her maç
son periyotta sonuç bulacak ve küçük detaylar galibi belirleyecek. Bu açıdan bu
maç tecrübe kattı ekibimize. Jordan Farmar Avrupa için büyük bir oyuncu. Hızlı,
içeri penetresi kusursuz ve istikrarlı bir şuta da sahip. Şimdi bunların üstüne
liderlik rolünü de eklemiş ve çok değerli bir oyuncuya dönüşmüş. Semih Erden
yeteneklerini artık daha iyi kullanıyor ancak hala pickn’ roll savunması alarm
veriyor. Öyle ki Earl Calloway, Semih üzerinden oynadığı bütün ikili oyunlarda
üçlüğü gönderebilecek zamanı buldu. Bunun üstüne biraz daha gidilmesi şart.
Barac artık daha güvenli oynuyor. En azından yüzünde ilk defa hırs belirtileri
hissediliyor. Vujacic ise artık savunmasıyla da parmak ısırttırıyor.
Takım olma
yolunda her geçen gün iyi sinyaller veren Anadolu Efes şu anda Avrupa’da tek
gurur duyabileceğimiz ekip. Umarız bu sistemi koruyup, kollayıp, üstüne biraz
daha rötuşlar ekleyerek kusursuz seviyeye çekebilirler. Eğer bunu
başarabilirlerse, son 8’den ötesi içinde umutlu olabiliriz.
Mert Yücetepe
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapabilmek için: "Yorumlama Biçimi" olarak "Anonim"i seçmeniz size kolaylık sağlayacaktır :) Kıymetli yorumlarınız bizler için değerlidir.