Büyüksün Anadolu Efes!

Dünkü karşılaşma aslında her açıdan büyük bir önem taşıyordu. Grup liderliği belki bunlar arasında ilk sırayı alacak öge ancak bir diğer önemli nokta da Top 16’da mağlubiyet almamış ve hücum açısından kusursuz olan Real Madrid’e üstünlük kurmaktı.

Öyle bir başlangıç yaptı ki Efes gerçekten çok temiz bir mesajı daha ilk dakikalardan rakibine verdi. Hücumda mükemmel başladı lacivert-beyazlılar. Savunmada ise daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi zamanında ve etkili yardımlaşmalarla Real Madrid’e hiç kolay sayı şansı tanımadıkları gibi, hücum ribaundu da vermediler bu bölümde.  Real Madrid şans eseri ve ortada kalan toplara sahip olmasıyla bulduğu sayılar dışında çok etkili bir savunma karşısında adeta duvara çarptılar.

İlk yarı sonunda soyunma odasına 10 sayılık ciddi bir skor farkıyla girdi Anadolu Efes. Bu fark daha fazla da olabilirdi ancak herhalde maçtan önce bu sayı farkıyla soyunma odasına girsek diye sorulsa herkes kabul ederdi.

İkinci yarıda Real Madrid daha etkili başladı. Bu bölümde ilk devrede çok iyi kontrol altında tuttuğumuz oyun rakibe geçti. Buradaki etken, top kayıplarıydı. Topun kıymetini yine de çok iyi bildi Anadolu Efes. Hakemlerin açıkça sorgulanabilir kararları da oyuna negatif yönde etki yapınca fark bir anda kapandı. Burada hakemlere bir parantez açmak gerekirse, Haftanın Maçı seçilen bir karşılaşmada bu kadar bocalamaları, ev sahibi avantajını hiçbir şekilde kullandırtmadıkları gibi bariz pozisyonları da yanlış değerlendirmeleri ve görememeleri gerçekten maçın tadını kaçırdı.

Bu maçta beni sevindiren ve bu takım olmuş dememe yol açan gelişme ise, maçın kırılma anlarında Anadolu Efes ayakta kalmayı başardı. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi artık maçlar son periyotta galibi belirleyecek şekilde gelişiyor. Son periyot performansı özellikle savunma tarafında çok önemli. İşte Anadolu Efes bu maçta, bu alanda kendini Avrupa’ya bir kez daha kanıtladı. Evimizde rakibe kolay galibiyet yok mesajını vermesini bildi.  Burada sadece dikkat edilmesi gereken bir nokta, son topta rakip kendi takımının en iyi şutörü olan Jaycee Carroll’ı topla buluşturmayı başardı. Şansımız yanımızda olmasa son top çok can yakabilirdi. Tabii ki de hakem kararları maça etki etmeseydi maç son topa kalmayacaktı o da ayrı bir etken ancak son top savunması bence error verdi.

Bir paragrafı da sevgililer günü demeden, Abdi İpekçi’nin nispeten uzak konumuna aldırış etmeden ve en önemlisi maç saatini sorun yapmadan (21.45) salonu dolduran basketbolseverlere ayırmak istiyorum. Gerçekten büyük bir iş başardılar. Maç sonunda Vujacic de çok açık şekilde “bizi hep böyle dolu salonla desteklesinler biz zaten yenilmeyiz” dedi. Oyunu okuma konusunda biraz daha bilinçlenirsek gerçekten Türkiye’deki bütün deplasman maçları gerçekten kabus olacaktır rakip takımlar için.

Özel Günde Takımını Yalnız Bırakmayan Anadolu Efes Taraftarları

Bu galibiyetle Anadolu Efes, E grubunda Real Madrid’le eşit konuma geldi (6 galibiyet, 1 mağlubiyet). Bu takımın kısa oyuncuları gerçekten çok etkili. Shipp, Gordon, Farmar, Vujacic ve Tunçeri fark yaratıyorlar Avrupa’da. Bu galibiyetle umarım bize Playofflar öncesi istediğimiz avantajı getirir. Tebrikler Anadolu EFES!

                                                                                                        Mert Yücetepe

Maç Sonrası Semih Erden ve Sasha Vujacic

                                                                                                             

                                                      

Karşılaşmanın İstatistikleri İçin:
http://www.euroleague.net/main/results/showgame?gamecode=170&seasoncode=E2012#!boxscore

Grup Bilgisi İçin:
http://www.euroleague.net/main/standings

Fotoğraf Kaynak:

basketbolseverler.com
http://www.basketbolseverler.com/tbfweb/basketbolseverler/basketbols.nsf/0/410A23A36FC22A73C2257B13003679CC?OpenDocument