Perşembe, Mayıs 31, 2012

Maç Sonu Oynayabilme..


İlk önce Beşiktaş Milangaz’ın Euroleague’de gruplara direk katılma hakkını elde ettiğini belirtelim ve maça geçelim. Aslında maç için yazacak ilk şey, Anadolu Efes’in geçen maça oranla daha iyi bir basketbol oynaması ve rakibini ilk yarıdan baskı altına alması diyebiliriz. Beşiktaş Milangaz gelen bu baskıya ilk yarıda çok fazla top kaybı yaparak yardımcı olunca oyun Anadolu Efes’in kontrolünde gitti.

İlk yarı boyunca hep başa baş bir mücadele oldu. Anadolu Efes her pozisyonda ortalığı karıştırmaya çalışıp toplar kapmaya çalıştı ve kaptıklarını da değerlendirmeyi bildi. Bir önceki yazımda “lisede böyle basketbol oynanmıyor” demiştim. O ilk maçın atmosferinde kurtulmuş gibiydiler. Ancak oyuna Zoran Erceg’in girmesiyle işler biraz değişti. Beşiktaş daha rahat sayı buldu ve hızlı hücumlarda seçenekleri arttı. İlk yarı bu kötü oyuna rağmen sadece 1 sayı ile Anadolu Efes lehine sonuçlandı.

Ben tam bu sırada aşağıda görmüş olduğunuz tweeti attım. Bunun olacağını biliyordum, yani Beşiktaş Milangaz’ın kazanacağını biliyordum. Sene boyunca birçok maçta böyle durumlarda oynadılar. Çoğundan galibiyetle döndüler çünkü roller belli, taşlar yerine oturmuş durumda, herkes ne yapcağını biliyor ve en önemlisi başta çok deneyimli ve neyi nasıl yapacağını bilen bir koç var. Zaten bunların yanında bir de lider oyuncunuz varsa son toplar, son dakikalar eziyetten meziyete adeta gövde gösterisine dönüşüyor. Bu takımda David Hawkins gerçek bir lider ancak şu playofflarda gördük ki yalnız değil. Carlos Arroyo performansını giderek artırdı ve takımı gerçekten çok iyi yönetmeye başladı. Hatta Ermal Kurtoğlu’nun kendisine yaptığı sert bir faulden sonra da oyundan düşüp bire birle ceza kesmek yerine; ısrarla rakibinin üstüne gitti. Sorumluluk aldı. Gerçekten böylesi iki oyuncuya sahip olmak çok büyük bir şans.

          İkinci yarıda maç yine aynı şekilde gitti. Tecrübe ve takım olabilme ön plana çıktı. Bu maçta Beşiktaş adına bir kahraman daha vardı ki onunda adı Ersin Dağlı(Erwin Dudley). Ribaundlarda, ortada kalan toplarda kısacası işin mücadele kısmında hep bu adamı gördük maç boyunca. Gerçekten çok isteyerek oynadı. Aslında Anadolu Efes yönetimine de mesaj veriyordu. “Ben bir çırpıda kulüpten gönderilecek oyunculardan değilim” diyordu ve bunu sahadaki performansıyla gösteriyordu.  

Son çeyrekte Hawkins oyuna gerçekten ağırlığını koydu. Çaldığı toplar o kadar kritik anlarda geldi ki rakibi çaresi bıraktı; kendi takımını rahatlattı. Son dakikalarda yaptığı hücum ribaundı ile de maçı kazandırdı. Gerçekten seneye bu takımın kimin üzerine inşa edileceği şimdiden belli. 

Artık 2-0 önde olan Beşiktaş Milangaz kendi sahasında (Abdi İpekçi’de) kendi taraftarının önünde oynayacak. Bu durumdan Anadolu Efes’in toparlanıp geri gelmesi çok zor görünüyor ancak bunu yapabilecek potansiyele de sahip olduğunu herkes biliyor. Ancak Beşiktaş Milangaz’ın oyun sistemini bozmadıkça kazanmalarının imkânı yok. 2 maç gösterdi ki Anadolu Efes kaos ortamından başka bir şey üretmeye geçmesi lazım ancak işleri çok zor. Oturmuş bir “gerçek” takıma karşı oynuyorlar. Beşiktaş Milangaz içinse; kendi evinde Kupayı kaldırma şansları var ve bu fırsatı tepmek istemedikleri aşikar. Pazar günü çok kritik bir maç olacak. Beşiktaş kazanırsa Anadolu Efes’i süpürerek şampiyon olur. Anadolu Efes’in kazanması durumunda ise “acaba?” denir.

                                                                                                                           Mert Yücetepe

Karşılaşmanın İstatistikleri:
Türkiye Basketbol Ligleri Resmi Sitesi:
http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=1EA817&sezon=2011-2012

Çarşamba, Mayıs 30, 2012

Liselerde Böyle Basketbol Oynanmıyor...


Serinin ilk maçı tam bir kaos ortamında geçti bana göre. Anadolu Efes tamamen oyun kurucu pozisyonunda oynayan oyuncuyu baskı ile yıldırmaya çalışarak kolay sayı bulma üzerine kurulu bir sistemle oynarken; Beşiktaş Milangaz ise her daim sakin kalıp her bir durumda daha da dik bir şekilde geri dönmeyi başarabiliyor. Belki de bu paragraf bu serinin kısa bir özeti, her daim tekrarlayacağımız satırları içeriyor.

Anadolu Efe baskı kurarak karmaşa yaratmaya çalışıyor. Bu karmaşa da rakip takım basit top kayıpları yaparsa da kolay sayı bulmak istiyor. Aslında Ufuk Sarıca dönemindeki basketbolun aynısı bana göre. Sadece kullanılan piyonlar değişti. Sasha Vujavic kenarda beklerken Barac’ın da sürelerinde ciddi kısıtlamalar getirilmiş. Öncelik Doğuş Balbay, Sinan Güler ve Cenk Akyol üçlüsüne tanınıyor. Doğuş gerçekten çok iyi savunmacı ancak hücumda çok kısıtlı. Aslında Sinan da böyle sadece Cenk’in belli bir hücum potansiyeli var o da son derece istikrarsız. Banvit serisinde beklenen Cenk geri geldi deniliyorken serinin ilk maçında çember dövdü.  Tam saha baskıyla rakip yorulmaya çalışılıyor. Liselerde böyle basketbol oynanmıyor demekten kastımda budur. Liselerde öyle çok fazla pota altından oynayamazsınız çünkü her 3 takımdan 2si atletizm oyuncularından kurulu oyunculardan oluşuyor. Amaç rakibi bunaltıp, top kapıp hızlı hücumlarla işi bitirmek. Ama Anadolu Efes’te aslında Beşiktaş Milangaz’a çok ciddi üstünlük kurması gereken bir pota altı rotasyonuna sahip. Zoran Erceg’i bence Türkiye’de Kerem Gönlüm’den başkası durduramaz. Savanovic keza bu görevi üstlenebilir çünkü aynı tarzda oyuncular. Ama bundan hiç yararlanmıyor Anadolu Efes. Amaç sadece kaos yaratmak.

Bütün sezon boyunca kritik anları hep başarıyla oynamış bir Beşiktaş Milangaz’a karşı bu kaso yaratma taktiği ne kadar işler bilinmez. Çünkü hiçbir zaman düşmüyorlar, sendeliyorlar, takılıyorlar, dengeyi kaybediyorlar ama bir şekilde diriliyorlar. Bu da rakip takımların motivasyonlarının düşmesine sebep oluyor. 

Carlos Arroyo Maccabi ile Euroleague sezonu geçirdikten sonra bence çok olgunlaştı. Bildiğimiz Porto Riko’lu tamamen maç içinde “’birebire dayalı ” Arroyo’dan maç boyunca kontrolü kaybetmeyen Arroyo’ya dönüşmüş. O kadar iyi liderlik yapıyor ve o kadar çok sorumluluk üstleniyor ki takım arkadaşlarını gerçekten de rahatlatmasını biliyor. Zaten attığı 15 sayı yaptığı 5 asist bunu göstergesi. 

Sonuç olarak Beşiktaş Milangaz serinin ilk maçını tamamen kontrol altında götürerek haklı bir galibiyete imza attı. Serinin her maçı da böyle olacak gibi görünüyor çünkü Anadolu Efes Beşiktaş’ın karakterinin farkına henüz varmış değil. Alternatif çözümler üretilmeli örneğin alan savunması gibi. Gerçi bu seri de her türlü favori Beşiktaş Milangaz.

                                                                                                                                Mert Yücetepe

Karşılaşmanın İstatistikleri:
Türkiye Basketbol Ligleri Resmi Sitesi:
 http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=1EA816&sezon=2011-2012

Pazartesi, Mayıs 28, 2012

Bandırma Banvit - Anadolu Efes Yarı Final Serisi Üzerine


            Öncelikle belirtmeliyim ki bu zorlu yarı final serisini sizlere aktarma safhasında, serinin sadece 3 maçını baz alabildim. Belki de diğer 2 müsabakada da bir çok kırılma noktası yaşanmış olabilir ve kaçırdığım doneler olabilir. Bu yüzden siz sevgili okurlarımızın affına sığınıyorum. Bandırma Banvit – Anadolu Efes serisi karşılıklı deplasman galibiyetleri ve bireysel oyuncu performansları açısından basketbol camiasında şaşkınlık yaratacak an ve olaylara sahne oldu.
           
            Serinin ilk karşılaşmasında özellikle Anadolu Efes mantalitesini 3 savunmacı guard üzerine kurarak Banvit’in 2 kaliteli guard’ı Kalin Lucas ve Barış Ermiş’in pas rotasyonunu engelleyip, bu ikiliye aktif olarak en yardımcı isim olan Serkan Erdoğan’ın rahat şut imkanı bulabilmesini engellemekti. Doğuş Balbay, Tarrance Kinsey ve Sinan Güler bu işlevlerini özellikle ilk yarı sahaya tam olarak Ilias Zuoros’un istediği gibi yansıtabildiler. Lakin 2.yarıda Bandırma ekibinin 4 numarası Kenan Bajramovic’in etkili orta mesafe şutları ve Serkan Erdoğan’ın doğru dış hücumlarıyla seride Bandırma Banvit’i 1-0 öne taşıyordu.

            2.Karşılaşma da Anadolu Efes koçu Zuoros ilk maçtaki Banvitli guard’lar üzerinde uygulattığı bu yakın savunmadan memnun olmuş olucak ki, sisteminde bir değişikliğe gitmedi.Maçın ilk 3 çeyreğini bu savunmaya karşı hücumunda zaafiyet vermeden 7-8 sayı dolaylarında farkla maçı önde götüren Bandırma Banvit, son çeyrekte Anadolu Efes ve Cenk Akyol’u durduramadı. Maçın en kritik dakikalarında eli titremeden soktuğu 3 sayılık isabetleriyle seriyi Anadolu Efes lehine çeviren Cenk, 19 sayıyla Efes’in hücum yükünü bu karşılaşmada çeken isim oluyordu.(1-1).

            3.karşılaşma Anadolu Efes’e 2 sezondur ev sahipliği yapan Sinan Erdem Spor Salonun’da oynandı. Anadolu Efes özellikle Doğuş Balbay’ın Barış Ermiş üzerinde uyguladığı baskıcı müdafaa ve sonrasında bu isimden kaynaklanan top kayıplarını, hızlı hücumlarla harmanlayarak devreyi 11 sayı önde kapamayı bildi.(37 -28)  3.çeyrekte gene değerli türk yetenek Cenk Akyol’un dış hücumlardaki isabetleri ve sadece 12dakikada ürettiği 19 sayıyla farkı Efes lehine korumayı bildi. İlerleyen bölümde farkı azaltmak isteyen Banvit bunda pek fazla da etkili olamadı ve karşılaşma 68 – 55 Anadolu Efes lehine sonuçlandı.(1-2).

            4.karşılaşma Anadolu Efes açısından seriyi iç sahada alınabilecek tek bir galibiyetle sonlandırabilme manası taşıyordu. Beşiktaş Milangaz’ın finale adını yazdırışından hemen 1 gün sonra oynanan bu müsabakada Anadolu Efes maça oldukça hızlı bir giriş yaparak başladı.Farkı 3.çeyrek sonu 17 sayıya kadar artıran Anadolu Efes, son çeyrekte rakibinin yakalamış olduğu 22-5’lik seriye mani olamadı ve karşılaşmanın son hücumuna 2 sayı üstünlükle giren Banvit, karşılaşmadan zaferle ayrılmayı bildi. Son hücumdan önce Kerem Tunçeri’ye yapılan 3 sayılık atış bölgesinde yapılan faule 2 atışlık faul çalan hakemler, Anadolu Efes bench’i ve yönetimince ağır eleştirilere maruz kaldılar. Özellikle genel direktör Engin Özerhun ve Ilias Zuoros yaptıkları basın açıklamaları ve hakemlere gösterdikleri tepkiler sebebiyle birer maç müsabakadan men cezası alarak takımlarını son karşılaşmada yalnız bırakmak durumunda kaldılar.(2-2). Ayrıca Bandırma Banvit’te son çeyrekte oyuna girerek 8 sayı ve 2 hücum ribaundluk katkı yapan milli takımımızın genç yeteneklerinden İzzet Türkyılmaz, aldığı sorumluluk ve verdiği verimle spor otoritelerinden takdir topluyordu.

         5. Karşılaşma Bandırma Banvit’in sahası olan Bandırma Kara Ali Acar Salonun’da oynanan karşılaşma tam anlamıyla bir heyecan kasırgasıydı. Son 3 maçtır sakatlık ve coach tercihi yüzünden kadroya dahil olamayan Sasha Vujacic, bu müsabakıya da tribünden izledi. Kerem Tunçeri’nin etkili oyunu ile ilk yarıyı domine eden Efes’e, Bandırma temsilcisine sezon arası Olympiacos’tan gelen Kalin Lucas’ın etkili şutları bir cevap niteliği taşıdı ve ilk yarı Efes’in 36 -39 üstünlüğü ile noktalandı. 3.çeyreğe baskın başlayan taraf Bandırma Banvit oldu. Kenan Bajramovic ve Kalin Lucas’ın sürüklediği Banvit, karşılarında Kerem Gönlüm ve Tunçeri ikilisini buluyorlardı. 3.çeyrek 55 – 54 Banvit lehine sona eriyordu. Son çeyrekte ilk 6 dakika karşılıklı isabetlerle geçildi.Bitime 1dakika kala Banvit 1 sayı ile öndeyken Oliver Lafayette’in 3 sayılık isabeti hem Efes’i öne taşıyor hem de son top oynama hakkını Banvit veriyordu. Sonuç itibariyle boş bir sol turnikeyi bitiremeyen maçın, 20 sayı 5 asistle en skorer ismi Kalin Lucas, Bandırma Banvit’in final hayallerini 1 yıl daha ertelemesine sebebiyet veriyordu. Kalan 10 saniyelik süreçte son şans olarak yapılan karşılıklı taktik fauller skora direkt bir etkide bulunmadı ve Anadolu Efes sahadan 77 – 72 üstünlük ve final biletini cebine koyarak devam etmiş oldu. (3-2)

Dipnot:Beşiktaş Milangaz ve Anadolu Efes arasında 7 maç üzerinden oynanacak olan final serisi 29 Mayıs Salı günü Anadolu Efes’in ev sahipliğinde Sinan Erdem Spor Salonunda başlayacak. Normal sezonun 2.si Anadolu Efes bu seride, her ne kadar normal sezonda Beşiktaş Milangaz’a 2 kez yenilmiş olsa da yeni statü gereği saha avantajını elinde bulunduruyor.

                                                
                                                                                                                 A.Can Küçükağız

Cumartesi, Mayıs 26, 2012

Beşiktaş Milangaz'ın Euroleague’e Katılma Hakkı Elde Etmesi Üzerine..


Bilindiği gibi Euroleague Avrupa’nın hatta dünyada oynanan basketbolun NBA organizasyonundan sonra en prestijli kulüb organizasyonu. Çoğu otoriteye göre ise oynanan basketbolun kalitesi, sertlik ve maçların şov için değil kazanmak için oynanması Euroleague organizasyonunu NBA’in de önüne koyuyor. Tabi burada NBA gibi bir organizasyonla bütçe açısından yarışamayacağınız için NBA’in vazgeçilemez olması da çok doğal.

Ayrıca Euroleague’i az çok takip eden hatta sadece maç skorlarına bakan çoğu sporsever de bu ligdeki takımlardan en az 10 tanesini sayabilir. Bunun temel nedeni Euroleague’in en önem verdiği şeyin İSTİKRAR olmasıdır. Euroleague organizasyonuna davetiye ile katılabiliyorsunuz. Bunun için sizi sık eleyip ince dokuyorlar. Son 3 yılınıza çok dikkatle bakıyorlar. Mali yapınız sağlam mı, maçlarınızı yaptığınız salon Euroleague seviyesinde mi, ortalama kaç bin kişiye oynuyorsunuz ve en önemlisi kendi liginizde bir istikrara kavuşmuş durumda mısınız?

Ülkemizde Euroleague’e direk katılma hakkına sadece Anadolu Efes ve Ülkersporla birleşerek lisansın da sahibi olan Fenerbahçe Ülker sahip. Bu sene sürpriz bir şekilde Galatasaray Medical Park ve Banvit’te ön eleme oynama hakkı kazandılar ve Galatasaray Medical Park bütün maçlarını kazanarak devler sahnesine kulüb tarihinde ilk kez adım atmış oldular.

Geçen günler içinde sonuçlanan Beşiktaş Milangaz – Galatasaray Medicak Park serisi sırasında Euroleague Başkanı ve CEO’su Jordi Bertomeu Galtasaray M.P.’ın final oynaması veya şampiyon olması durumunda 3 yıllık Euroleague’e katılma lisansı verileceğini açıklamıştı ancak Galatasaray bu seride Beşiktaş’a elenip çok büyük bir fırsat tepti. Tabi böyle bir durumda bu şans Beşiktaş Milangaz’a geçti. Şampiyon olması durumunda direk Euroleague’e katılacak olan Beşiktaş, Anadolu Efes’in final yapması durumunda ise şampiyon olamazsa da ön eleme oynama hakkına sahip olacak.

Asıl iş bu aşamadan sonra başlayacak. Bir kere bu hak elde edildi mi sezon başında doğru sponsorlarla yola çıkılmalı. En önemli faktör sponsor çünkü iyi bir kadro kurabilmeniz için paraya ihtiyacınız olacak. Daha sonra tecrübeli bir koç ve uyum içinde olabilecek bir takım oluşturarak arkanıza da futbol takımlarının sahip olduğu ateşli taraftarla çok iyi işler yapılabilir. Bunun güzel bir örneğini bu sene bizlere Galatasaray Medical Park ilk defa katıldığı Euroleague’de Top 16 yaparak gösterdi. 

Evet, Euroleague’in kısaca prosedürü böyle. İstikrar, doğru yapılanma, ligin kalitesini etkilememe ve mümkünse artırabilecek takımları davet ederek rekabeti daha fazla artırma isteği.
                                                                                                                                                  
                                                                                                                                 Mert Yücetepe

Çarşamba, Mayıs 23, 2012

Galatasaray Medical Park - Beşiktaş Milangaz Serisi Üzerine


Bir çok spor otoritesince Beko Basketbol Liginin normal sezonunda en çok iz bırakan iki takımını bir araya getiren bu eşleşme, Türkiye Basketbol Severleri tarafından buruk bir sevinçle karşılandı. Çünkü her iki takımında final oynamaya yaraşır performansları aşikardı. Beşiktaş Milangaz’ın sezon içerisinde NBA lokavtından ötürü değişen kadrosunun birbirine sağladığı bu uyum ve kenetlenme takdir topluyor, Ergin Ataman’ın aşılamış olduğu özverili oyun 2 kupanın(Türkiye Kupası ve Eurochallange Cup) gelmesinde kilit rol oynuyordu. Galatasaray Medical Park ise Oktay Mahmuti’nin “Disiplin ve Hırs” anlayışı üzerine kurulmuş, Euroleague ve TBL’de oynadığı oyunla ülkenin bu sezon şampiyonluk yarışında en önde gelen camiası olma sıfatını haketmişti.

Serinin ilk maçı her iki takım adına kullandığım sıfat ve tabirlere uygun olarak gelişti. Galatasaray Medical Park, 1.maçın ilk yarısında müthiş bir savunma performansı, buna ek olarak saha içinde uygulamayı başardığı Tutku – Andrıc pick n roll’ü ve transition – fast break’ler ile 13 sayı farkı elde etti. Lakin 2.yarıda Galatasaray Medical Park’ın kronikleşen kusurlarından biri olan box’a gömülme yeniden cereyan etti. Erceg-Arroyo ikilisi bu zaafiyetten en verimli şekilde yararlanarak, tercih ettikleri doğru atışlarla maçı son topa taşımayı başardılar, ama son hücumda Carlos Arroyo’nun kullandığı 3 sayılık  atışta isabet gelmeyince Galatasaray Medical Park seride 1-0 öne geçmiş oldu.

2.Karşılaşma’da yine ev sahibi olma avantajını elinde bulunduran Galatasaray Medical Park’a ev sahipliği yapan Abdi İpekçi Spor Salonundaydı. Özellikle zone(alan) savunma uygulayarak Galatasaray MP’nin ilk yarı hızını kesmeyi planlayan Ergin Ataman ve teknik ekip bu istemlerine muktedir oldular. İlk yarı 40-39 ile Galatasaray MP lehine sona erdi. Karşılamanın 2.yarısına Beşiktaş Milangaz 10-0’lık seriyle başladı. Özellikle Zoran Erceg’in yüzdeli isabetleri ve coach Ergin Ataman’ın yayıncı kuruluşa verdiği röportajda altını çizerek belirttiği Switch-Man to Man etkin olarak sahaya yansıması, Beşiktaş Milangaz’a deplasman galibiyeti getirmekle kalmayıp,seriyi Sinan Erdem Spor Salonunda noktalama fırsatı veriyordu. (1-1) Dipnot: Ergin Ataman, Galatasaray MP hücumuna karşı Switch-Man to Man savunma yapma teorisinin Beşiktaş Milangaz yardımcı antrenörü Yağızer Uluğ’dan çıktığını ve kendisine özellikle uygulanması için baskı yaptığını belirterek hem antrenörünü onure etmiş hem de kendisinin ne kadar ego’lardan arınmış bir lider olduğunu medyaya kanıtlamıştır.

Üçüncü (3.) karşıaşma için Beşiktaş Milangaz idari kadrosu, salon olarak Sinan Erdem Arena’yı seçtiler. Taraftar Desteği ile sahadaki nüfuzunun daha da artacağına inanan coach Ergin Ataman, bu düşüncesinde ne kadar haklı olduğunu, biz basketbolseverlere de ispat etti. 17.000 kişilik dev Beşiktaş korosu, galibiyete öylesine inanmıştı ki, 3.maçı Galatasaray MP oyuncularına sahayı adeta dar etti. Belki de bu sezon ilk kez Abdi İpekçi’de arkalarında olan desteğin bir benzeri veyahut daha fazlasını ALEHTE olarak gördüler. Beşiktaş Milangaz Carlos Arroyo ve de David Hawkins’in müthiş yüreğiyle bu karşılaşmadan 9 sayılık farkla galip olarak ayrıldı (74-65) ve seride 2-1 ile öne geçmeyi bildi.

Dördüncü müsabaka gene Beşiktaş Milangaz’a bu seride ev sahipliği yapan Sinan Erdem Spor Salonundaydı. Bu takım açısından da çok önemliydi. Beşiktaş Milangaz bu karşılaşmayı kazanarak seriyi 3-1’e getirerek adını finale yazdırmak, Galatasaray Medical Park ise seriyi 2-2’ye getirerek bu düelloyu son maça,Abdi İpekçi’ye taşımaya niyetliydi. Hafta arası Euroleague Başkanı Jordi Bertomeu’nun yapmış olduğu açıklama da Galatasaray MP için Euroleague yolunun sadece finale kalmaktan geçer açıklaması, 4.karşılaşmayı özel kılan bir başka faktördü.

4.Karşılaşma da Beşiktaş Milangaz’lı oyuncular maça savunma olarak tutuk başladılar.G.Saray MP yaptığı iyi savunma ve uzunlarının almış oldukları hücum ribaundlarıyla ilk çeyreği 18-22 önde kapamayı bildiler.İkinci(2.) çeyreğin ilk 5 dakikasında farkı 10 sayıya kadar çıkaran Galatasaray MP,bu serinin suskun ismi Pops Mensah-Bonsu’yu bu çeyrekte kontrol etmekte zorlanıp, kendisini faulle durdular.Bu atışların büyük bölümünden yararlanamayan Bonsu farkı azaltmak konusunda bu periyotta pek fazla etkin bir rol üstlenememiş oldu ve devre skoru 6 sayı farkla (35 -41) Galatasaray MP lehine sona erdi. Üçüncü çeyreğe seyirci desteği ve final arzusuyla başlayan Beşiktaş Milangaz,istediği oyun yapısına bu çeyrekte kavuşmasına rağmen Nehad Dedovic ve Jamon Gordon’un isabetli atışları Galatasaray Medical Park’ı da bu çeyrek de üstün kıldı. Ama çok açık olan maç sonu oynamayı bu yıl en iyi becerebilen takım kimliğindeki Beşiktaş Milangaz, momentum’u çoktan arkasına almıştı. (58-59)

            4.Çeyrekte ilk 4buçuk dakika karşılıklı basketler ve Carlos Arroyo’nun Beşiktaş Milangaz’ı sırtında taşımasıyla geçti diyebilirim. Lakin bu dakikadan sonra adeta 1e1 hücumlarda oyun nasıl oynanır dersi verir bir performans sergiledi D.Hawkins& C.Arroyo ikilisi.Bitime 1buçuk dakika kala Luksa Andric’e çalınan teknik faulun ardından farkı 8 sayıya kadar çıkaran Arroyo ve arkadaşları maçı da 84-73 kazanarak hem finale adlarını yazdırdılar hem de Euroleague’de öneleme oynama hakkını Beşiktaş Milangaz’a kazandırdılar.

            Son olarak şahsi kanaatimce, Beşiktaş Milangaz takımının zaferi ile noktalanan bu seriden en çok hatırda kalıcak isimler David Hawkins, Zoran Erceg ve Carlos Arroyo’ydu.
Yerli isimlerden Mehmet Yağmur’unda yürekli oyunu unutulmamalı! Galatasaray Medical Park’da ise Göksenin Köksal verimli oyunu, isabetli şutları ve mükemmel adam adama müdafaası ile göze çarptı. Serinin hayal kırıklığı olarak ise Jamon Gordon ve Jaka Lakovic gibi iki önemli ismin Galatasaray Medical Park adına,seriyi lehlerine çeviricek en ufak adımı atamamış olmasıydı.


                                                                                                  A.Can Küçükağız 

Salı, Mayıs 22, 2012

Beşiktaş Milangaz: 3 – Galatasaray Medical Park: 1, Maç Sonu Oynayabilmek..


Gerçekten iki kulüp ve basketbolseverler adına çok güzel bir seri oldu. Sonunda da kazanan daha çok takım olabilen ve kopma anlarında daha üstün olan ve az hata yapan Beşiktaş Milangaz ilk finalist oldu.

Öncelikle seriye baktığımızda takımlar denk duruyordu ve büyük bir kesin Galatasaray Medical Park’ı bir adım öne koyuyordu. Bunda sarı kırmızılıların bu sene Euroleague’te oynamalarının ve ligi 1.sırada bitirip saha avantajını ellerinde bulundurmalarının büyük payı vardı. Euroleague’te oynamak bu ekibe gerçekten de inanılmaz bir savunma sertliği kazandırmıştı ve ligdeki bütün takımları bu savunma ile baskı altına alıp yıldırıyorlardı. Ancak sarı kırmızılı ekip şu zamana kadar gerçekten de takım olabilmeyi başarmış bir ekiple arka arkaya maçlar oynanamamıştı ve son dakikalarda ne yapacağını kimse bilmiyordu. Daha önce bu tarz maçlarla karşılamadılar karşılaştıklarında da yenildiler. Bu seneki Basketbol Türkiye Kupası mücadelesinde bunun en güzel örneğini yine Beşiktaş Milangaz’a karşı oynarlarken gördük. Son dakikalarda yaptıkları acemice hatalar onlara mağlubiyete neden oldu.

Beşiktaş Milangaz kuşkusuz bu senenin en flaş ve iyi takımı. Gerçekten oyuncular kenetlenmiş, amaç iyi belirlenmiş, son derece kaliteli bir koçla yoluna emin adımlarla devam eden bir takım izliyoruz. Ben bu seriyi Beşiktaş Milangaz’ın 3-2 geçeceğini tahmin ediyordum. Ancak ondan daha iyi bir neticeyle geçtiler. Bunda en büyük etken takım olabilme ve bu maçlara gelene kadar en az 6-7 maç, maç sonu oynayarak bu tecrübeyi kazanmaları oldu. Playofflarda en önemli şey aslında bu. Çünkü rakiple arka arkaya maçlar oynayacaksınız artık her şeye bir çözüm bulabilirsiniz ve böylelikle dengeyi sağlayabilir maç sonuna kadar skorda geriye düşmeden neredeyse eşit bir şekilde gelebilirsiniz. İşte kırılma anı da burada yaşanır. Maç sonu oynayabilmek için öncelikle takım olabilmeniz lazım, daha önceden tecrübeli olmanız lazım, taşların yerine doğru oturması lazım yani takım liderinin belli olması lazım en önemlisi de daha az hata yapmanız lazım. İşte tüm bu faktörler Beşiktaş Milangaz’da daha ağır bastığı için finale çıkan taraf oldular.

Aslında siyah beyazlılar için her şey şimdi başlıyor Banvit - Anadolu Efes serisinin galibiyle finalde oynayacaklar ve bu maçlar son derece kritik olacak. Görünüyor ki artık Beşiktaş Milangaz basketbolda istikrarı yakalayabilecek ve koç, kadro korunacak ve hedefler büyütülecek. Temel hedef Euroleague olduğuna göre bu takım finalde iyi işler yapmalı. Şampiyonluk bu kapıları açacaktır ama iyi bir final serisinin geri dönüşü de iyi olacaktır. 

Bu takım Carlos Arroyo, David Hawkins, Pops Mensah Bonsu ve Zoran Erceg’e çok şeyler borçlu. Şu an ligdeki en iyi yabancı oyuncular bunlar. Ama hiç birinde ego yok. Düşünün bunu Arroyo’nun da içinde olduğu bir gruba diyorum. Takım olmayı sindirmişler ve beraber oynamayı kabullenmiş bir ekip bu ekip. Bu kadar kaliteli yabancılar bir arada oynayınca ve yanına Ersin Dağlı (Erwin Dudley) ve Serhat Çetin gibi yerli iyi 2 isimde eklenince başarı kaçınılmaz oluyor.

Ergin Ataman gerçekten kalitesini konuşturdu bu seri boyunca. 3. Maç sonrası asistanının önerisini dikkate alıp adam değişerek adam adama savunma yapmaları o maçı kazandırdı. Burada asıl önemli olan değişik alternatifleri denemesi ve son derece sakin kalıp takımada bunu aşılayabilmesi alkışı hak ediyor. Kritik anlarda izleyin bir yerden bir yere koşmuyor veya birini azarlamıyor. Aksine son derece dik ve sakin durup oyuncularına da sakin olabilmeyi gösteriyor.

Bugünkü maç zaten bunu gösterdi. Maç boyunca geriden gelen siyah beyazlılar yine maç sonu oynama tecrübesiyle rakibini 84-73 yenmeyi başardı. Yabancı oyuncuları ağır bastı ve gerekli bütün müdahaleleri yapabildi. Ayrıca bir takım için 1 numaranın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Carlos Arroyo maç sonlarında Nba’den, Euroleague’den edindiği tecrübeleri sahaya koyup siyah beyazlıların son dakikalarda hata yapmasına engel oldu.

Evet, artık güzel günler var Beşiktaş Milangaz’ın önünde. Asıl kritik süreçte şimdi başlıyor. Final serisi öncesinde bu galibiyet kutlanmalı ve arkasından çalışmalara başlanmalı. Bu sene 3. Kupayı da alırsa Beşiktaş Milangaz zaten çoktan geçtiği tarihe bir de altın harflerle geçer. 

                                                                                                                                        Mert Yücetepe

Salı, Mayıs 15, 2012

Galatasaray Medical Park 1 – Beşiktaş Milangaz 0


Beklendiği gibi bir maç oldu keyifli ve son ana kadar heyecanlı. Son pozisyonda Carlos Arroyo’nun üçlüğü kaçırmasıyla da Galatasaray Medical Park seride 1-0 öne geçmeyi başardı ve şimdilik saha avantajını korudu.

Maça iki tarafta tutuk başladı çünkü bu denk rakipler ilk pozisyonlarda tıpkı bir boks maçındaki gibi birbirlerini tartılar. Aslında ilk çeyrekte öne çıkan isim Tutku Açık oldu. Hem pickn roll’ü iyi oynayabilen bir oyuncu hem de dışarıdan ceza üçlüklerini iyi kesebilen bir şutördü ilk çeyrekte. Sonuç olarak 19-11 önde kapadı sarı kırmızılılar ilk çeyreği.

İkinci çeyrekte bana göre maç koptu çünkü Beşiktaş Milangaz hiç pickn roll’leri savunamadığı gibi Galatasaraylı oyuncuların üçlük atışı atarken yakınlarında bir Beşiktaşlı oyuncu yoktu bile. Diğer bir faktörü de bu bölümde gelen hücum ribaundları oldu. Bir pozisyonda arka arkaya 4 hücum ribaundu yaptı Galatasaraylılar ve Jaka Lakovic’in üçlüğü ile sonuçlandı pozisyon. Bu bölümde siyah beyazlıların üçlüğü geldi ve Oktay Mahmuti hemen molayı aldı. Aslında bu mola onu özetliyor. Takım momentumunu kaybedince kendi kendilerine düzeltmelerini beklemiyor hemen oyuna müdahale ediyor ve böylelikle o bölümde oluşan 14 sayılık farkı da koruyor. Sonuçta o fark eridikten sonra takım toparlansa o zaman farkı yapmak için gereken mücadele, emek boşa gitmiş oluyor nitekim 2. yarı da o farkı korumanın önemini de hep beraber gördük.

İkinci yarı aslında oyunda çok fazla bir değişiklik olmadı ama oyuna Zoran Erceg etki etmeye başladı. Günümüz basketbolunda 4 numaralar hem içerden bitirebilmeli hem de dışarıdan şut sokabilmeli. Erceg belki de bunun en iyi örneklerinden ve sarı kırmızılılara büyük sıkıntı yaşattı savunmada. Lucas Gordon sarı kırmızılıların her şeyi. Hem savunma yapabiliyor, hem hücum, hem de oyun kurabiliyor. Komple bir silah. İkinci yarıda Beşiktaş Milangaz’ın dış şutları da girince ve yüzdesi de artınca maç kafa kafaya geldi ve Carlos Arroyo’nun çemberin neredeyse her yerine çarpıp çıkan topu sonucu Galatasaray Medical Park seride 1-0 öne geçti.

Dikkatimi çeken bir başka faktör de Pops Mensah Bonsu oyuna bir türlü giremedi ve burada Galatasaray’ın müthiş savunması da etkili oldu. Hem ikili sıkıştırmayla onu baskı altına aldılar hem de pas açılarını kapayarak top kaybına sürüklediler. Dolayısıyla Beşiktaş Milangaz önemli bir silahından yoksun mücadele etti.

Güzel bir seri bizi bekliyor ve bundan sonra daha ciddi taktik savaşları da olacaktır. Bugün bir kez daha gördük ki Beşiktaş Milangaz’da asla pes etmek diye bir şey yok ve Galatasaray Medical Park’ta savunma da Euroleague seviyesinde bir takım.

                                                                                                                                       Mert Yücetepe


Karşılaşmanın İstatistikleri İçin:
Türkiye Basketbol Federasyonu Resmi Sitesi:
http://tbf.org.tr/tbfweb/tbfweb2.nsf/%28$$TBFV1_BasinBulteni_All_WEB_View%29/E9D0D0D34E51258CC22579FF0062646E?OpenDocument