Perşembe, Mayıs 03, 2012

EUROCHALLENGE ŞAMPİYONU BEŞİKTAŞ MİLANGAZ


Siyah beyazlılar sezon başında Eurocup’tan elenip Eurochallenge’a düştüklerinde otoriteler Deron Williams’lı kadrosuyla Beşiktaş’ı bu turnuvanın favorisi olarak gösterdiler. Bunu kâğıt üzerinde yapmak tabiî ki çok kolay ancak parke üzerinde yapmak o kadar kolay değil. Bu aşamaya gelinceye kadar köprünün altından çok sular akması gerekiyor. Her maçı tek tek ele alıp, ona göre hazırlanıp, taktiksel çalışmaları gerçekleştirip ve takım olup kazanarak devam etmek gerekiyor. Beşiktaş Milangaz Pazar günü bütün bir sezonun ödülünü Şampiyon olarak aldı. Hem de tamamen hak ederek ve isteyerek.

Türk takımları erkek basketbolunda 1996 Efes Pilsen’in Koraç Kupası zaferinden sonra Avrupa’da (sonunda!) bir kupa daha kazanmış oldu. Bu kupayı küçümseyenler, beğenmeyenler, çekemeyenler olabilir. Nitekim Türk basketbolu çok iyi durumda ve her sene 2 takımımız Euroleague’de final 4 yapıyor, 1 takımımız 2 yılda 1 Eurocup’ı kazanıyor değil mi? İnsanları anlamak cidden zor. Bu başarıda emeği olan herkese Türk basketbolunun sadece milli takımlar düzeyinde veya Euroleague’in gediklisi ama başarı kazanamayarak temsil edilmesi algısını yendikleri için teşekkür edilmeli en başta. Bunlar bu ülke aslında insanlarımızın çok net bir profilini oluşturmaktadır. Neyse bizim işimiz bu değil basketbol konuşmak…

Çeyrek finalde ev sahibi takımı çok kötü gününde olmasına rağmen yenmeyi başarabilen Beşiktaş Milangaz adını finale yazdırdı ve finaldeki rakibi bu sene Fransa’da büyük bir sürpriz ve çıkış yapan Chalon takımıydı. Erman Kunter’e göre bu takım “Aslında tecrübesiz bir takım ancak momentumu yakaladıklarında aralarındaki sinerji ile inanılmaz skor patlamaları yakalayabiliyorlar. Buna dikkat edilmeli.” bu cümlelerden ibaret. Final maçına fırtına gibi başladı Beşiktaş Milangaz daha sonra alan savunmasıyla duruldu. Daha önceki birçok yazımda söylediğim gibi Beşiktaş Milangaz dışarıdan skor bulamadığı zaman çok zorlanan bir ekip. Hücumu istedikleri gibi yapamadıklarında savunmaya da konsantre olamıyorlar ve rakip bu bölümleri çok iyi değerlendiriyor. Nitekim bu gerçekleşti ve 17 sayılık fark eridi gitti ve 3. periyotta 2 sayı geriye düştü kara kartallar. Son periyotta ise işler tam istenildiği gibi gitti. 34 sayı bulup 31 sayı potasında gördü Beşiktaş Milangaz ki bu 31 sayının büyük çoğunluğu son saniyelerde rakip takım tarafından kullanılan ve isabet de bulunan 3 sayılık atışlardır. Carlos Arroyo öyle bir anda 2 kritik 3lük gönderdi ki rakibin direncinin kırılmaması imkânsız. Zoran Erceg’in bu takım için ne ifade ettiği o kadar net anlaşıldı ki. O olmadan oynanan bölümde rakip çok rahat skor bulabiliyor ve alan savunmasına neredeyse hiç hücum edemiyordu. Erceg kariyerinin en iyi sezonlarından birini geride bıraktı. 

Ama bir oyuncu var ki tüm sezon boyunca Eurochallenge’a damgasını vurdu. Pops Mensah Bonsu. Sadece son maçta yaptığı istatistik bile birçok şeyi anlatmaya yetiyor. 26 sayı 20 ribaund. Bu rakamlar Avrupa basketbolunda kolay kolay yakalanabilecek türden rakamlar değil sadece özel oyuncular yapabiliyor. Pota altındaki çevikliği ve hırsı ile rakip oyuncuları korkutuyor, aldığı her topu potanın içine vuruyor, ribaundlarda ise adeta bir canavara dönüşüyor. Bonsu’yu burada 1 paragrafa sıkıştırmak istemiyorum onu bir sonraki yazımda detaylı olarak anlatmaya çalışacağım.

Bu kupanın kazanılmasındaki en önemli isim ise Ergin Ataman. Takım kurabilmeyi, yönetebilmeyi çok iyi becerebilen bir koç ve bu konuda ender isimlerden. Yıllardır çok fazla haksızlığa uğradı, bir türlü hakkı teslim edilmedi. Ancak o çalışmaya üretmeye devam etti. 2008’de yine Beşiktaş ile oynadığı ULEB CUP’ta çeyrek finale çok şanssız bir şekilde Galatasaray’a elenmesi bizi çok şaşırtmıştı. O yıl ligi lider bitiren Beşiktaş ardından ligde de istediğini bulamamıştı ve ilk turdan playofflara veda etmişti. O zamanlar bu duruma o kadar çok üzülmüştüm ki neredeyse 1 hafta “nasıl olur bu?” diye sormuştum. Ardından koçun Efes Pilsen’le başarısız sezonu oldu ve tekrar yuvaya döndü. Sezon başından beri bu kupayı istedğini her yerde dile getirdi. Sponsorlarının önemini ve değerini her yerde anlattı ve teşekkür etti. İyi bir takımla ve takım olama olgusuyla çıktı maçlara asla pes etmedi ve Türkiye’ye Avrupa’daki 2. Kupayı kazandırmayı bildi. Emeklerinden dolayı koça sonsuz teşekkürlerimizi sunuyor; başarılarının devamını diliyorum. 

Evet, bu sezon iki kupa kazanmış oldu Beşiktaş Milangaz. İkisi de kolay olmadı ama bir şekilde kazanıldı. Hedef 3. Kupa yani lig kupası. Burada kendisi daha zorlu rakipler bekliyor özelikle zor günler geçiren Fenerbahçe Ülker’le ilk turda eşleşecek olmaları zor bir seri olacağını şimdiden söyletiyor. Ancak Beşiktaş Milangaz özgüvenini kazanmış ve artık şansa bir şeyleri başarmadıklarını göstermiş bir takım. Asla pes etmemeyi felsefe edinmiş, takım olabilmiş bir ekip. Karşında ise bunları tamamen bir kenara bırakmış büyük bütçeli ama bu sene hayal kırıklığından öteye gidemeyen bir ekip. Neyse konuyu dağıtmadan; oyuncusundan malzemecisine, masöründen sponsoruna, şoföründen taraftarına bu kupanın kazanılmasında emeği olan herkese çok teşekkürler. 

                                                                                                                         Mertmelo


1)Final Maçının İstatistikleri:
http://www.fibaeurope.com/cid_KNce8jInH7Qj1EsyH5rjn2.gameID_8601-8-A-1.compID_BYg5Rb55Jw-G5I3MZ6JB01.season_2012.roundID_8593.teamID_.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapabilmek için: "Yorumlama Biçimi" olarak "Anonim"i seçmeniz size kolaylık sağlayacaktır :) Kıymetli yorumlarınız bizler için değerlidir.